Scientia, Fortitudo et Virtus (Bilgi, Cesaret ve Fazilet)
kimya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kimya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

9 Ekim 2015

Türkiye için büyük onur: 2015 Nobel Kimya Ödülünü Aziz Sancar aldı

Orhan Pamuk’tan sonra ikinci Nobel Ödülünü Aziz Sancar, DNA (genetik bilgimizi aktaran molekül) tamir mekanizmasını aydınlattığı için aldı. 

Kimya alanında verilen bu ödül esasen % 99.99 biyoloji çalışması. Aziz Sancar, DNA’nın yapıtaşları olan nükleotidlerin her hücremizde ve her gün yüzlerce, belki binlerce kez olan yanlışlıklarının (mutasyon) nasıl kesilip düzeltildiğini bilim dünyasına gösterdi.
(Büyütmek için posterin üzerini tıklayınız. Yazıları okumak için bilgisayarınıza indiriniz)
Aziz Sancar’ın bize gösterdiği bir diğer şey, Mardin’in bir köyünden 8 kardeşli bir aileden çıkan bir çocuğun bile sıkı çalışma ve adanmışlıkla ve tabi bilime değer verilen bir ortamda neleri başarabileceği.  


Aziz Sancar'ın "Türk Biyokimya Dergisi" tarafından deveti üzerine kaleme aldığı "DNA tamiri ve kanser" konulu makalesini aşağıdaki linkten indirebilirsiniz:

Nükleotid Eksizyon Onarımı ve Kanser

9 Eylül 2015

Nobel Ödülü; Kim Kimi Aday Gösterdi?

Nobel Ödülleri her yıl Ekim ayında verilmektedir. Bu prestijli ve sahibinin adını ölümsüzleştiren ödüller;

  • Fizik
  • Kimya
  • Tıp
  • Edebiyat
  • Ekonomi
  • Barış

Ödülü olmak üzere 6 alanda verilmektedir. Bazı istisnalar olsa da, Nobel Ödülü kazananların çalışmaları gerçekten alışılmışın dışına çıkan çığır açıcı buluşlardır. Nobel Ödülü sahipleri 1 yılı aşan bir seçim süreci sonunda belirlenmektedir.

Bu sürecin, en önemli ayağını her alanın Nobel Komitesi tarafından belirlenmiş olan kişilere “aday gösterme formları”nın gönderilmesi ve bu bilim insanları tarafında belirtilen adayların değerlendirilmesi oluşturur. Kimin kimi aday gösterdiği ise 50 yıl boyunca saklı tutulur. Yani, 2015 yılında bu listelere bir bakmak istersek, 1964 ve öncesinde aday gösterilen ve gösterenlerin isimlerini öğrenebiliriz.

Örneğin, 1953 yılında Nobel Tıp Ödülü Hans Krebs (ve Fritz Lipmann)’e verilmiştir. Hans Krebs’in adı gerçekten de bugün bütün ders kitaplarındadır ve “Krebs Döngüsü” dendiğinde, bunu bilmeyen veya en azından duymamış bir biyoloji, tıp, ziraat, vs. öğrencisine rastlayamazsınız. Şimdi (yani 2015 yılında) biliyoruz ki, 1953 yılında aday göstermeleri için kendilerine form gönderilen 166 kişiden 7’si, Hans Krebs’in, 4’ü  Fritz Lipmann’ın adını yazmıştır.

Ayrıca, Hans Krebs ve Fritz Lipmann’ın 1953 yılından önceki yıllarda sırası ile 16 ve 6 kişi tarafından aday gösterilmiş olduklarını görüyoruz.

Bu listelerden öğrendiğimiz diğer bir şey ise, aday gösterenlerin ise birçoğunun ya Nobel Ödülü sahibi olmaları, ya da daha sonra bu ödülü kazanmış olmaları. Örneğin, Hans Krebs’i aday gösterenler arsında Otto Meyerhof, Gerty Cori, Carl Cori gibi isimleri görürken Fritz Lipmann’ı Albert von Szent-Györgyi, ve yine Gerty Cori, Carl Cori’nin aday gösterdiklerini görüyoruz. Bu isimlerin hepsi Nobel ödülü almıştır.

Ancak, buradan çıkardığımız diğer bir şey ise, 1953 yılında Hans Krebs ve Fritz Lipmann’ın Nobel Ödülü kazanmalarında “Cori Döngüsü”ünü keşfeden karı koca Cori’lerin oylarının rolüdür.

Diğer ödüller için bu tür bir merakınız varsa, aşağıdaki linki tıklayın…


Şimdi eminim hepinizin merak ettiği, ülkemizin yegane Nobel Ödülü sahibi Orhan Pamuk’un kimler tarafından hangi yıllarda ve kaç kez Nobel’e aday gösterildiği… Üzgünüm, bunun için 2056’yı! beklemeniz gerekir.